T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

16 Ekim Dünya Gıda Günü

Yayın Tarihi : 16.10.2022

*16 EKİM DÜNYA GIDA GÜNÜ


"Daha İyi Üretim, Daha İyi Beslenme, Daha İyi Bir Çevre ve Daha İyi Bir Yaşam"

Pandemiyle geçen üç yılda, iki konu belirgin bir biçimde göze çarpıyor. Biri, ekonomilerimizin ve yaşamlarımızın birbirleriyle ne kadar bağlantılı olduğu; diğeriyse iyileşmeye giden yolda çok fazla insanın geride bırakılıyor olması ve bu insanların inovasyon ve refahtan eşit derecede yararlanamadıkları. Günümüzde çatışma ortamı, ekonomik krizler, eşitsizlik, iklim değişikliği ve yükselen gıda fiyatlarından zarar gören dünya genelindeki 3,1 milyar insanın hâlâ sağlıklı beslenmek için gerekli gıdaları satın almaya güçleri yetmiyor. Ne ilginçtir ki, aşırı yoksulluk içinde yaşayan her üç insandan ikisi kırsal yerlerde yaşıyor ve geçim kaynakları da çoğunlukla tarıma bağlı. Küresel açlık kriziyle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde, herkesin yeterli miktarda besleyici gıdaya düzenli erişiminin olduğu sürdürülebilir bir dünya inşa etmek için dayanışmanın ve kolektif eylemin gücünü kullanmamız gerekiyor.

Küresel açlık yeni bir zirvede

Açlık gitgide büyüyen bir sorun olup 2021 yılında 828 milyon insanı etkilemiştir. Bu sayı, 2020 yılından bu yana yaklaşık 46 milyon kişi, 2019 yılından bu yana ise yaklaşık 150 milyon kişi artmıştır. Bu artma hali, insanların kısa vadede gıdaya erişimini zorlaştıran, hayatlarını ve geçim kaynaklarını risk altına sokan akut gıda güvencesizliği veya ani krizler için de geçerlidir. Yalnızca iki yıl içinde akut gıda güvencesizliği yaşayan insanların sayısı 135 milyondan 193 milyona çıktı ve bu durumun 2022 yılında daha da kötü olması bekleniyor. Beş ülkede (Afganistan, Etiyopya, Somali, Güney Sudan ve Yemen) yaşayan yaklaşık 750.000 kişi kıtlık koşullarında hayatta kalmaya çalışıyor. Bu, FAO ve WFP Açlık Sıcak Noktaları Raporu'na (Haziran 2022) göre 2020 yılına kıyasla beş kat fazladır.

Dünyanın bazı bölgelerinde, insanlar açlıktan ölüyor ve çocuklar ise ciddi beslenme yetersizliği sebebiyle sağlıklı bir gelecek için şanslarını yitiriyor. Hafif veya orta dereceli yetersiz beslenme bile bir çocuğun çoklu sebeplerden ölme riskini arttırabilir, fiziksel ve bilişsel gelişimi üzerinde kalıcı etkilere sebep olabilir. Bunlar, büyük çabalarla elde edilmiş kalkınma kazanımlarını tersine çevirebilecek bir tehdit oluşturmaktadır.

Kriz, ekonomik durgunluk ve gerileme, iklim acil durumu ve çevresel tahribat, gıda güvencesizliğinin ve küresel açlığın temel faktörleridir. Tedarik zincirlerini aksatan ve insanların geçimlerini sağlama kabiliyetlerini sınırlandıran COVID-19'un zincirleme etkileri de öyledir.

Ukrayna'daki savaş, bölgedeki temel tahıllara erişimi engelleyerek mevcut durumu daha da şiddetlendirdi. Bölge, önemli ithalatçı ülkeler için dünyanın en önemli tahıl ambarlarından biri ve özellikle de gübre vb. girdi fiyatlarının artması, girdilerin çiftçiler tarafından satın alınabilirliğinin azalması gelecek mevsim için temel tahılların ve diğer besleyici gıdaların ekilmesini etkiledi. Sonuç olarak, fiyatlar daha da arttı ve bu durum milyonlarca insanı açlığa ve yetersiz beslenmeye itebilir.

Açlık, kötü beslenme ve yoksulluğun üstesinden gelmek, savaş koşullarında ya da doğal afetlere meyilli yerlerde yaşayan insanlar için çok daha zor. Son yirmi-otuz yıldır krizler giderek kısa Süreli felaketler olmaktan çıkıp, çok çeşitli şokların yaşandığı ve zaman içinde giderek daha fazla sayıda insanın geride kalmasına sebep olan uzun vadeli krizlere dönüşüyor...

*FAO'nun yayınladığı DGG-2002 bilgi notunun devamını okumak için tıklayınız.